🦭 Yüz Karası Değil Kömür Karası

F1W23. Zonguldak'a neden emeğin başkenti dendiği işte bu fotoğrafta gizli. Yerin metrelerce altında, alın teriyle ekmek parasını kazanan maden işçilerini her cümlede ansakta herşey bu fotoğrafta gizli. Orhan Veli'nin 'Yüz karası değil, kömür karası' şiirini akla getiren bu fotoğrafta maden işçisine, emeğin, alın terinin, helal kazancın ne olduğunu birkez daha bizlere hatırlattığı için teşekkür ediyoruz. Güneşli bir günde Masmavi göreceğiz Karadeniz’i Balkaya’dan Kapuz’ a kadar, Karış karış biliriz bu şehri; EKİ’ nin çiçekli bahçeleri, Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla; Paydos saatlerinde yollara dökülen, Soluk benizli insanlarıyla. Siyah akar Zonguldağın deresi Yüz karası değil, kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası? Orhan Veli.. Memleketi Zonguldak olan ve üstüne madenci kızı olarak büyüyen birinin bu günü es geçmesi pek olası değildi bana kalırsa. Dünya madenciler günü! Yerin yüzlerce metre altında ekmek parasını kazanan insanlarımız, her oraya girdiklerinde aslında ölümü göz ardı ederek bir şeyler için çabalıyorlar. Evde bekleyen eşi, çocukları, ailesi… Bakmakla yükümlü olduğu hayatlar… Güneş ışığından yoksun küçücük daracık alanlarda bir madeni çıkarmak için saatlerce orada emek veriyorlar. Vardiya sistemi ile çalışıp gecenin saat kaçı olursa olsun evde nöbette bekleyen aileler bırakıyorlar arkalarında. Küçüklüğümde hatırlıyorum gece on iki vardiyasında işe giderken babam, uyusam bile sesini beklerdim o kapının. Hemen kalkar öperdik onu, aslında her akşam gideceği işe sanki hep sonmuş gibi uğurlardık. Gelişini beklerdik, yarım saat geciksin telefona giderdi ellerimiz. Bilirim o karanlık derinliklere sevdiklerini uğurlamanın ne demek olduğunu. Acı acı çalan, ardı ardına geçen ambulans seslerini duyunca televizyonlara koşmanın nasıl bir his olduğunu… Yıllar önce izlediğim 16 Ton adlı belgeselden belli belirsiz anımsadığım bir cümle vardı, hala içimde bir köşede yazılmış gibi “Başkalarının hayatları gün yüzü görsün diye ömür boyu karanlığa hapsolan adamlar…” İhmalkar ve ertelenen iş güvenliği denetimleri, içinde yüzlerce can barındıran o ocakların büyük çöküntüleri ve yitirilen onlarca hayat, aile… Kazandığı her kuruş helal olan işçilerimizin girdiği o soğuk demir kapıda “selametle” ,“uğur ola” yazar… Uğur olsun yolun, çökmesin toprak üstüne nefes alırken… Çocukların açsın sıcacık yuvanın kapısını dökülmesin gözlerinden bir damla yaş. Senin alın terine kömür karası değdi yediğin her lokma helaldir. İşçinin, emeğin, nasıl para kazanıldığının örneği sensin. Çıktığında gördüğün, duyduğun “Geçmiş olsun!” cümlesini her günün sonunda selamla… Geçmiş olsun koca yürekli adam. Güneşli bir günde Masmavi göreceğiz Karadeniz'i Balkaya'dan Kapuz'a kadar, Karış karış biliriz bu şehri; EKİ'nin çiçekli bahçeleri, Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla; Paydos saatlerinde yollara dökülen, Soluk benizli insanlarıyla. ... Siyah akar Zonguldak'ın deresi Yüz karası değil, kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası Orhan Veli KANIK Aslında size milyar dolarlık rakamlardan, ihracattan, ithalattan, rezervlerimizden, zenginliklerimizden, ekonomiye kattıklarından, yarattığı istihdamdan bahsetmek isterdim. Bir bayram havası, gerçek bir kutlama sunmak isterdim Utanç duymadan yüzlerine bakabilmek isterdim. O karaya boyanmış yüzlerine Öpmek isterdim simsiyah ellerindenAma nasıl?5 Bin madenci şehit olmuş. Kaderin kotu bir oyunu ki, son yaşanan maden faciasında kaybettiğimiz madencilerimizin cansız bedenlerine 4 Aralık Dünya Madenciler Gününde ulaşılıyorEvine ekmek götürmenin, girdiği madenden çıkıp çıkamamanın telaşında her gün aileleriyle sevdikleriyle vedalaşmanın, helalleşmenin travmasının gölgesinde bir yaşam hayal edebiliyor musunuz? Her gün güneşten uzak yaşamak nedir bir fikriniz var mı? Daha 3 gün önce madencinin işine son verildi. Dünya madenciler günü’nden 3 gün önceİş güvenliği konuştuk okuduk günlerce ama yine bir facianın ardındanZamanında alınmayan önlemleri konuştuk. Ki o önlemler hala dünyanın bütün madenleriyleFıtrat sorguladıkAma aslındabaktık ki bağlantı yok. Öngörülebilir riskleri bertaraf etmek için maçı önceden oynamakta tüm mesele4 Aralık Dünya Madenciler Günü düzenlenen Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na Almanya ve Avustralya’dan katılan iş güvenliği uzmanları Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok dercesine açıklamalar yapmış. “Kazalara doğa değil insanlar neden olur” diyorlar., “Engellenemeyecek kaza yoktur” kazalardan ders çıkartmak gerek işte tum mesele bu diyorlarBiz ne yapıyoruz pekiBiz efsun’a eden bilir; severim ben mitolojik hikâyeleri. Madencilikle ilgili efsaneler bile öylesine içine işliyor ki insanın...Ya sarıyor sarmalıyor madenYa da sonu oluyor bir nefesin...Bir rivayete göre babasının gazabından kaçarak, bir mağaraya sığınan ve madenciler tarafından korunan Santa Barbara’ya adanmış 4 Aralık Bu tarihte yerleşmiş madene. Madenciler, onu bir azize olarak kabul etmişTesadüf de odur ki hikaye bu topraklarda geçmişSt. Barbara Roma İmparatorluğu’nun Bitinya Vilayeti‘nin merkezi olan Nicomedia‘da - İzmit‘te yaşamış Soylu ve varlıklı bir bürokratın kızıymış. Baba gaddar!!! Güzeller güzeli kızına yapmadığını bırakmamış kulelere kapatmış, öldürmeye kalkmış, yargılatmış, zindanlara atılmasına da neden olmuş, kırbaçlanmasına da Ancak Dünyanın işkencesini çeken Barbara’da işkencelerden hiçbir iz kalmadığını hayretle gözlenmiş, hatta bir seferinde, gaddar baba öz kızının başını vurmak üzere keskin kılıcını havaya kaldırdığında, gökten inen bir yıldırımla kendi yanarak yok olmuşMadenciler, Barbara’nın mucizelerini gördükçe, işkencelere direnişini, ölüme dahi meydan okuyuşunu, mucizenin adı olusunu; onu bir azize ilan etmişler. Azizelerini o gün bugün MÖ 230’dan beri anar sürekli tehlike altında yaşadıklarından onun koruyuculuğuna ihtiyaç duyarlarmış Hatta gel zaman git zaman sadece madenciler değil, tüm tehlike altında çalışan meslek grupları sahiplenmiş Santa Barbara’yı...Yani uzun lafın kısası St. Barbara koruyor gücü yettiğince bizim yeraltında çalışan canlarımızı

yüz karası değil kömür karası